Beypazarı Belediyesi Tarih ve Kültür Müzesi

Hafız Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından Ankara Valiliği İl Özel İdaresi’ne bağışlanan 150 yıllık konak, 1997 yılından itibaren “Beypazarı Tarih ve Kültür Evi” olarak kullanılmaktadır. Müzede Beypazarı ve yöresinin kültür ve tarihini yansıtan eserlerle Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan çeşitli tarihi eserler sergilenmektedir. Müzemiz Etnografik bir müze olup, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait Beypazarı ve Yöresinin kültürünü yansıtan özellikler, eşyalar mevcuttur. Beypazarı’nın geleneksel yaşam tarzı, 7 gün süren Beypazarı düğün gelenekleri de mümkün olduğu kadar sergilenmeye ve anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca bahçesinde Roma ve Bizans dönemine ait arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müze Evi’nde sergilenen eserler ve eşyalar Beypazarı ile ilgili kuruluşlar ve hayırsever vatandaşlar tarafından bağışlanmıştır.

Beypazarı Belediyesi Tarih ve Kültür Müzesi Ek Bina

Beypazarı Belediyesi ile Beypazarı ve Yöresi Dayanışma Derneği (İstanbul) tarafından Prof.Dr. Nermin UYSAL'ın öncülüğünde, Beypazarı'nın lohusa,sünnet,cenaze,evlenme,mevlid okutma geleneklerine ait bir veya iki sahne bu konağın odalarında, sofada ve hayatta, vitrin mankenleri, otantik giysi ve eşyalar kullanılarak, gerçeğe en yakın şekilde canlandırılmaya çalışılmıştır. Bulunamayan eşyalar da aslına uygun olarak hazırlanmıştır. Böylece adı geçen geleneklerin, 1910 yılları civarında ve sonrasında, hanımlar cephesinde nasıl yaşandığı anlatılmaya çalışılırken Beypazarı evlerindeki günlük yaşam biçiminin de olabildiğince tanıtılması amaçlanmıştır.

Süreyya Özkan Gaz Lambası Müzesi

Geçtiğimiz 16-17 Eylül Beypazarı Hasat Festivali'nde açılışı gerçekleştirilen Süreyya Özkan Gaz Lambası Müzesi halkımızın hizmetine sunulmuştur.

Türkiye’nin ilk Gaz Lambası Müzesi olma özelliğini taşıyan müzemizin açılışı festivalin ikinci gününde, müze bağışcımız Süreyya ÖZKAN ve değerli meclis üyelerimiz tarafından gerçekleşti. Beypazarı Halkevi’nde bulunan 600 metrekarelik kapalı alanda ilçe turizmine kazandırılan müzede 1600 adetten fazla lamba çeşidi yer alıyor.

Beypazarı Kent Tarihi Müzesi

1928 yılında inşa edilen ve günümüze kadar korunan Rüstempaşa Okulu Belediyemizce İl Özel İdaresi’nden alınarak, tarihi değerlerin sergilendiği Beypazarı Kent Tarihi Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Beypazarı ile ilgili ilk çağlardan günümüze kadar olan tüm tarihi seyirler; maketler, kalıntılar, dönem eserleri ve tüm belgelerle Kent Tarihi Müzesi’nde görülebilir. Kişisel araştırmalar için çok önemli bir arşivi de içinde barındıran Müze’de, Beypazarı’nın dünü ve bugünü en ufak ayrıntısına kadar canlandırılıyor.

Türk Hamam Müzesi

Ülkemizin, hamam ve temizlik kültürünü müstakil olarak konu edinen ilk müzesi olan Türk Hamam Müzesi Doç. Dr. Sema Demir tarafından kurulmuştur. Müze, Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve veziri olan Rüstem Paşa’nın yaptırmış olduğu Rüstem Paşa Hamamı’nda hizmet vermektedir. Türk Hamam Müzesi, hamamların mimarî özelliklerini, yıkanırken kullanılan eşyaları sergilemenin yanı sıra törensel hayat içinde hamamların yerini anlatan “kına (gelin) hamamı” sergisi, “hamam anası”, “hamam babası” ve “külhanbeyi” canlandırmaları ile Türk hamam kültürünü yorumlamıştır.

Yaşayan Müze

Abbaszade Konağı; 19. yüzyılda yapımına başlanılan ve iki yıl içerisinde tamamlanan yan yana iki konaktan birisidir. Beypazarı’nın kuzeyinde, bir tepenin yamacındaki kayalılara sırtını veren Konak; Osmanlı döneminin mimari yapısını yansıtmaktadır. Yaşayan Müze, halk yaşamı ve onun ürettiklerini sergileme düşüncesiyle eğitimci ve kültür bilimci Doç. Dr. Sema Demir tarafından kurulmuştur. Beypazarı Belediyesi tarafından restore edilen ve “Yaşayan Müze” olarak ziyarete açılan Konakta; tarihi eşyaların yanı sıra yörenin en özel kıyafetleri olan “Bindallı” örnekleri de sergilemektedir. Ayrıca ziyaretçiler; ebru sanatı, ıhlamur baskısı gibi kültürümüze özgü sanatları uygulamalı olarak deneme fırsatı bulabildikleri gibi yerleşik kültürümüzü de birebir yaşama şansı elde ediyorlar.

Yaşayan Köy / Anadolu Açık Hava Müzesi

Yaşayan Köy, Anadolu’da yüzyıllardır var olan ancak günümüzde hızla kaybolmaya başlayan geleneksel mimariye sahip yapılar ve onların çevresinde şekillenen zengin kültürü sergilemek üzere Doç. Dr. Sema Demir tarafından kurulmuştur.  Bu anlamda müzede Anadolu’nun farklı bölgelerine ait ev örnekleri ile çamaşırhane, pekmezlik, mahalle fırını gibi kamusal yapılar yer alır. Türk halılarına, çeyiz ve mutfak kültürüne ilişkin sergilerin de yer aldığı Yaşayan Köy’de “Anadolu’da kışa hazırlık”, “ekşi mayalı köy ekmeği”, “köyde bir gün” gibi temalarla etkinlikler düzenlenir. Yaşayan Köy’de ayrıca konaklama hizmeti verilir. Konaklama hizmeti taş, ahşap, kerpiç, harman tuğla gibi geleneksel yapı malzemeleriyle, geleneksel mimariye uygun olarak inşa edilen evlerde sunulur.